Dijital pazarlama dünyasından güncel bilgiler için blog bölümününüzü ziyaret ettiniz mi?

WordPress, dünyanın en çok kullanılan içerik yönetim sistemlerinden biridir ve çok dilli web siteleri oluşturmak için de oldukça esnek bir yapıya sahiptir. Özellikle uluslararası hedef kitleye ulaşmak isteyen işletmeler veya farklı bölgelerde hizmet veren markalar için dil seçenekleri sunmak büyük bir avantaj sağlar. WordPress’te dil seçeneği eklemek hem kullanıcı deneyimini geliştirir hem de SEO açısından önemli bir artı değer yaratır. Peki, WordPress sitesine dil seçeneği nasıl eklenir? Bu süreçte hangi eklentiler kullanılabilir, manuel ayarlar nasıl yapılır ve nelere dikkat edilmelidir?

WordPress’in en önemli özelliklerinden biri, çok dilli destek sağlayan yapısının oldukça kolay yönetilebilir olmasıdır. Eğer siteniz tek dilde yayın yapıyorsa ve artık farklı dillerde de hizmet vermek istiyorsanız, birkaç farklı yöntemle bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Bunlardan ilki manuel olarak dil ekleme yöntemidir. İkincisi ise çok dilli içerik yönetimi sağlayan eklentilerden faydalanmaktır.

İlk olarak WordPress’in kendi dil ayarlarından başlayalım. WordPress kurulum aşamasında zaten bir dil seçimi yapılır. Ancak daha sonra yönetici panelinden istediğiniz zaman farklı bir dile geçiş yapabilirsiniz. Bunun için WordPress yönetim paneline giriş yaparak Ayarlar > Genel > Site Dili (Site Language) sekmesine girmeniz yeterlidir. Buradan sitenizin varsayılan dilini kolayca değiştirebilirsiniz. WordPress, yüzlerce dili desteklediği için Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi seçenekleri anında aktif hale getirebilirsiniz. Fakat bu yöntem yalnızca sitenin yönetim panelinin ve temel metinlerin dilini değiştirir; içeriklerinizin birden fazla dilde görünmesini sağlamaz.

Bir web sitesinde dil seçeneği eklemek istiyorsanız, asıl ihtiyaç farklı dil versiyonlarında içerik oluşturabilmektir. Yani kullanıcı sitenizin sağ üst köşesindeki “Dil Seçimi” menüsünden örneğin Türkçe, İngilizce veya Almanca arasında geçiş yapabilmelidir. Bu işlevi manuel olarak yapmak oldukça zordur çünkü her sayfanın farklı dilde bir kopyasını oluşturmak, menü bağlantılarını yeniden ayarlamak ve URL yapısını düzenlemek gerekir. Bu nedenle en pratik ve profesyonel yöntem, dil yönetimi eklentilerinden birini kullanmaktır.

WordPress çok dilli siteler için en çok tercih edilen eklentilerden biri Polylang’dir. Polylang, kullanıcı dostu arayüzü ve ücretsiz versiyonuyla öne çıkar. Bu eklenti sayesinde mevcut içeriklerinizi farklı dillere çevirebilir, her sayfa için dil seçimi yapabilir ve ziyaretçilerin diller arasında kolay geçiş yapmasını sağlayabilirsiniz. Polylang kurulumundan sonra, “Ayarlar > Diller” menüsüne giderek sitenize dilediğiniz kadar dil ekleyebilirsiniz. Örneğin İngilizce, Almanca, Fransızca veya Arapça ekledikten sonra, her bir içeriği bu dillere göre çeviriyle eşleştirebilirsiniz. Ayrıca menüye bir dil değiştirici eklemek de oldukça kolaydır. Görünüm > Menüler kısmından “Language Switcher” öğesini menünüze ekleyebilir, kullanıcıların diller arasında geçiş yapmasını sağlayabilirsiniz.

Bir diğer popüler çok dilli eklenti WPML (WordPress Multilingual Plugin)’dir. WPML, ücretli bir eklenti olmasına rağmen profesyonel sitelerde çok tercih edilir çünkü hem güçlü bir çeviri yönetimi sunar hem de SEO uyumludur. WPML, her sayfa ve gönderi için ayrı dil versiyonları oluşturur ve bu içerikleri arama motorları tarafından ayrı URL’lerle indekslenmesini sağlar. Bu sayede örneğin “example.com/tr” ve “example.com/en” şeklinde iki farklı sayfa oluşturabilir ve her dil için ayrı anahtar kelime optimizasyonu yapabilirsiniz. Böylece çok dilli SEO performansınızı artırabilirsiniz.

WPML ayrıca WooCommerce ile de tam uyumludur. Yani e-ticaret siteniz varsa, ürünlerinizi farklı dillerde sergileyebilir, fiyatları ülkelere göre gösterebilir ve ödeme sayfasını kullanıcıların diline göre düzenleyebilirsiniz. Bu özellik, uluslararası satış yapan işletmeler için büyük bir kolaylıktır.

Ücretsiz bir alternatif olarak TranslatePress eklentisi de oldukça popülerdir. TranslatePress, görsel bir çeviri editörüne sahiptir; yani siteyi görüntülerken doğrudan sayfa üzerinde çeviri yapabilirsiniz. Bu yöntem, özellikle teknik bilgiye sahip olmayan kullanıcılar için oldukça pratiktir. TranslatePress ayrıca otomatik çeviri desteği de sunar. Google Translate veya DeepL gibi sistemlerle entegre çalışarak içerikleri otomatik olarak çevirebilir. Elbette bu çeviriler üzerinde düzenleme yaparak anlam bütünlüğünü korumak gerekir.

Manuel yöntemle dil eklemek isteyenler için de bazı teknik yollar vardır. Örneğin, WordPress’in çoklu site (multisite) özelliğini kullanarak her dil için ayrı bir alt site oluşturabilirsiniz. Bu yöntem, her dilin bağımsız bir yönetim paneline sahip olmasını sağlar. Örneğin “example.com/tr” Türkçe versiyonunu, “example.com/en” İngilizce versiyonunu temsil eder. Bu yaklaşım büyük ölçekli kurumsal sitelerde tercih edilir çünkü her dil versiyonu ayrı şekilde yönetilir ve farklı yöneticilere atanabilir. Ancak bu yöntem teknik bilgi gerektirir ve küçük siteler için fazla karmaşık olabilir.

Dil seçeneği eklerken dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da URL yapısıdır. Google, çok dilli sitelerde her dilin kendi URL’sine sahip olmasını önerir. Örneğin “example.com/tr/urun” ve “example.com/en/product” gibi ayrı adresler kullanmak, SEO açısından daha doğrudur. Bu sayede arama motorları, hangi sayfanın hangi dile ait olduğunu kolayca anlar. Eklentiler genellikle bu yapıyı otomatik olarak oluşturur, ancak doğru yapılandırma yapmak gerekir.

SEO açısından çok dilli sitelerde hreflang etiketleri de önemlidir. Hreflang etiketi, arama motorlarına “bu sayfanın İngilizce versiyonu şu adreste, Türkçe versiyonu bu adreste” bilgisini verir. Polylang ve WPML gibi eklentiler bu etiketleri otomatik olarak ekler. Bu sayede Google, kullanıcının bulunduğu bölgeye ve dil tercihlerine göre doğru sayfayı göstermeye başlar.

WordPress dil seçenekleri eklerken yalnızca sayfa içeriklerini değil, site genelindeki tüm metinleri de çevirmek gerekir. Menü başlıkları, form alanları, buton yazıları, footer metinleri gibi unsurların da çevrilmesi gerekir. Bu noktada eklentilerin “String Translation” özelliği devreye girer. Örneğin WPML veya Polylang’ın string translation modülleriyle temanızda geçen sabit metinleri farklı dillere çevirebilirsiniz.

Ayrıca, çok dilli bir site yönetirken düzenli içerik kontrolü yapmak da gerekir. Çünkü bir dilde güncellediğiniz içerik, diğer dilde eski versiyonda kalabilir. Bu durum kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler. Bu yüzden sitenizdeki tüm dillerin senkronize şekilde güncellenmesini sağlamak önemlidir.

Dil seçici butonun konumu da kullanıcı deneyimi açısından önemlidir. Çoğu site, dil seçiciyi sayfanın sağ üst köşesinde veya menüde konumlandırır. Bazı temalar, footer bölümünde de dil seçici widget’ı eklemeye izin verir. Eklenti ayarlarında “Bayrak ikonu”, “Dil adı” veya her ikisini birden gösterme seçenekleri bulunur. Bu görsellik detayları, sitenizin profesyonel görünümünü güçlendirir.

Sonuç olarak, WordPress dil seçeneği eklemek, global bir hedef kitleye ulaşmanın en etkili yollarından biridir. İster manuel yöntemlerle ister eklentiler aracılığıyla yapın, çok dilli bir site oluşturmak markanızı uluslararası alanda tanıtma gücü kazandırır. Doğru yapılandırıldığında, kullanıcılar sitenizi kendi dillerinde gezebilir, arama motorları içeriklerinizi doğru şekilde indeksleyebilir ve genel kullanıcı deneyimi büyük ölçüde artar.

Kısacası WordPress dil seçeneği eklemek yalnızca bir teknik işlem değil, aynı zamanda markanızın büyüme stratejisinin bir parçasıdır. Küresel pazara açılmak istiyorsanız, çok dilli bir web sitesi artık bir tercih değil, bir gerekliliktir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hemen Arayın!